Tutulma haritasını açıp uzun uzun baktım, anlam aradım (Yay), üstüne düşündüm (İkizler). Her İkizler’e dair bir tamamlanma (dolunay/ay tutulması) veya başlangıç (yeniay/güneş tutulması) teması olduğunda bilgi ve iletişimin önem kazanıp zihni dağıtma potansiyelini aklımda bulundurarak ben bu tutulmayla ilgili ne demek istiyorum demledim (Akrep’teki Merkür). Şöyle temalar yükseldi:
İçinde bulunduğumuz Yay dönemiyle anlam arayışımız, hareket edip yolculuklara çıkma özlemlerimiz, bizleri büyütecek uzmanlaşma eğitimlerine girme ihtiyacımız arttı.Vurgu buralarda. Deneyimler içinden uzmanlaşmak, kendimizi aşmak.
Halbuki anın gerçeği ne?
Hareket kapasitemizi minimuma indirmemiz, seyahat ve yolculukları ertelememiz, bunu da atlatırız nasılsa yahu iyimserliğine kapılıp koyvermememiz. Bunu hem dünyadaki salgın gerçeğine değinerek hem de içinde bulunduğumuz dönemin artık tam bir bitiş niteliğinde olduğunun vurgusuyla, bunu bireysel olarak da içselleştirmemiz niyetiyle yazıyorum.
O zaman ayın bu en dolgun ve parlak halinin, tutulmayla birlikte etkilerini önümüzdeki birkaç aya da yayacağı ve bize ışık tutacağı gerçeği nasıl yorumlayalım?
Bildiğimiz(i sandığımız), alışageldiğimiz inançları, mutlak gerçekleri bir kenara bırakıp sanki sıfırdan, yeniden öğreniyormuşuz gibi sorgulamayı, farklı bakış açılarını görmeyi, mantıklı ve objektif bir eksenden bakmayı geliştirerek.
Hayatımızdaki salgın sanki her şeyi sıfırdan, hepimizi yeniden ilkokula başlatmış gibi (İkizler’in alanı) öğretiyor, bizi yeni yetme öğrenciler haline getiriyor. Eğer bildiğimiz kalıplara tutunup da eskiyi devam ettirmeye çalışmazsak.
Mayıs ayından itibaren İkizler-Yay aksına geçen Ay Düğümleri 2021 sonuna dek tutulmaların temalarını bu bilgi-inanç, anlam-akıl ekseninde başlangıç ve bitişlerle önümüze getirmeye devam edecek. Bizler hangi anlam ve bilgiyi kendimize katarak devam edeceğiz, mesele burada.
Tutulma bize evde olmanın, evde yeniden öğrenmenin, ihtiyaçları buraya koymanın önemini gösteriyor. Halbuki geri çekenler dış dünyada, iş hayatında, toplumsal arenada. Tabii ki yapılacaklarımız, yolunda koşacaklarımız var. Bunların çıkış noktasının sağlık mı hastalık mı getireceği bize bağlı. Çünkü çıkış noktası tam da bu. Ya bir çözülme ya bir şifalanma. Yay’ın iyimser bakış açısını varolan gerçekleri savsaklayıp sallamak için değil, iyimser bir tavırla ve fakat İkizler’in mantıklı ve madalyonun diğer tarafını da gören nesnelliğiyle ele almaya bakmalı. Ay Tutulması ışığı işte bunlara tutuyor; akılcı olmaya, varsaymayıp sorgulamaya. Bunu da derinlemesine yapmamız lazım. Yüzeyde kalmayıp suyun altına dalmak, derin hakikatle yüzleşmek, bunu damıtıp hayatımıza katmak, bu gerçekleri dile getirmek. Bunları sadece salgın babında düşünmeyelim, kendi hayatımızdaki varsaymalar ve sorgulamalar karşıtlığına koyalım.
Yine de, salgın tarafından da bakarsak sonunda gerçek rakamlara ulaştığımızı söyleyebiliriz. Evet, ağır oldu, ama artık neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Artık biz hala şimdiye kadar inandıklarımıza mı tutunacağız, yoksa akıl ve yeni bilgilerle daha çok sorup öğrenmeye, ona göre ilerlemeye mi bakacağız?
İş hayatımız, kişisel ve ortak kaynaklarımız, maddi ve manevi edinimlerimize ne kadar tutunup sabitlemek istesek de oraları oldukça inişli çıkışlı, sürprizli. Toplumsal ve bireysel olarak maddi manevi krizlerin, beraberinde uyanışların içindeyiz. Olumlarsak oldukça dinamik, bizi diri tutacak bir yapıda. Zaten bu senenin bitiminde artık bu iş hayatından, bu liderlerden, bu ‘zorla döndürmeye çalıştığımız çarklardan’ başka, çok daha hızlı, şaşırtıcı ve rahatlatıcı, nefes aldırıcı bir döneme bakacak; sanayinin değil insanlığın gelişim ve otoritesi için çalışacağız. Yani tutunmaya çalıştığımız maddi manevi kalıplar da yerini yenilerine bırakacak. O zaman bu sürprizleri kucaklamaya gönüllü olmak belki de geleceğin yeni sesi, nefesi.
Yarın, 30 Kasım öğlen 12.30 civarı İkizler’de gerçekleşecek bu Dolunay ve Ay Tutulması’na dair geriye dönük iki tarihle neyi başlattığımız ve şu anda meyve verme aşamasında olduğumuzu anlamlandırabiliriz. 2019 Mayıs sonu-Haziran başında hayatımızda ne gibi başlangıç temaları oldu (eğitim, öğrenim, kısa yolculuklar, kardeşler, mahalle vs), akabinde 2020 Şubat’ta bu başlangıç ne gibi ilk filizlerini verdi, belki geri çekenler oldu, belki ileri itenler geldi ve şimdi de o zamanın başlangıcına dair elimizde ne var, artık olgunlaşmış olan bu meyveyi beğendik mi yoksa çürük mü bulduk, bunu etrafa sunup paylaşacak mıyız yoksa işimize yaramadığını görüp bırakacak, ayrılacak mıyız?
Sabianlar bu tutulma derecesi için ne demişler bakalım.
oklarla dolu bir okluk
insanın sürekli olarak kullanıp faydalanacağı şekilde kendini eğitmesi ve kişisel olarak disiplin altına almasının meyvelerini verdiği bir zaman. Anahtar sözcük HAZIRLIK. Olumlu anlamda, her ne deneyimde olursa olsun, kişinin anın gerçeğine dönük olarak sonsuz harekete geçebilme kabiliyetine işaret eder. Olumsuz olaraksa hiçbir şeyi beğenmeyip şikayet eden aşırı bir özgüven ve donkişotvari bir tavırdır.
The Sabian Symbols in Astrology, Dr. Marc Edmund Jones
İkizler’in her zaman içimizdeki ikiliği, dualiteyi tetikleyeceğini, bunu karşıya yansıtmak ya da karşıdan beklemek yerine içimizde geliştirip entegre edersek bizi objektifliğe yaklaştıracağını aklımızda bulunduralım.
14 Aralık’ta Yay’daki Güneş Tutulması’yla yeni öğrendiklerimizle yeni anlamlar için uzun soluklu başlangıç yapana dek farkındalığımız yüksek, sorgulamalarımız yerinde ve anlamlı olsun.

Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.