Senenin son ve oldukça önemli gökyüzü olayı Oğlak’ta gerçekleşecek Yeniay ve beraberindeki Güneş Tutulması’yla tamamlanıyor. Her bir Güneş Tutulması etkisi yaklaşık bir seneye yayılacak güçlü bir Yeniay gibi düşünülürse bunun bir kapanışın ardından gelecek yeni bir başlangıç tohumu olduğunu anlayabiliriz.

Toprak elementinden öncü bir arketip olan Oğlak’ta hedef odaklı, somut bir başlangıç yapmak için zaman şimdi. 26 Aralık Perşembe sabah 08.12’de gerçekleşecek bu Yeniay ve Güneş Tutulması vesilesiyle koyduğumuz küçük ya da büyük hedefe dönük kişisel zirvemize tırmanmak, adım adım başarıya ulaşmak, hedefimizi gerçekleştirmek için nasıl bir insiyatif alacak, bunu nasıl gerçek kılacağız?

Dış dünyanın başarılarına odaklanmak ve bunu toplum önünde somut bir ürünle ifade ederek sunmak Oğlak’ın gerçeğiyken bu yeniay ve tutulmanın içindeki Jüpiter ve Güney Ay Düğümü (GAD) iki ayrı taraftan tetikleyici oluyor. Jüpiter başlangıcı destekliyor ve kendi zamanında, sabırla büyümek, olgunlaşmak için başlangıç tohumunu somut kılıyor. Yeter ki biz o çabayı gösterelim, emeği oraya koyalım.

Öte yandan dış dünyanın kalıplarına, görev ve sorumluluklarına, sanki katı duygusuz ve kuralcı bir baba figürü gibi olmazsa olmazları koyup toplumun bize getirdiklerini uygulamak bizi geriye çeken ve eski sistemi devam ettirme riskini taşıyan bir nitelik getiriyor (GAD Oğlak). Bunun yerine, kendi iç gerçeğimize has kalacağımız, iç dünyamızın gerçeğiyle dış dünyamızı birbiriyle tamamlayacağımız bir hedef koymanın bütünleyici ve olgunlaştırıcı olacağının altını çizmekte fayda var. Çünkü olumlayan yön şefkat, sevgi ve yumuşaklık ekseninde bir besleyici anne tavrında gelişmekte (KAD Yengeç). O zaman içimizdeki gerçek babanın sorumluluğunu alıp dış dünyaya bunu besleyici ve birleştirici bir anne gibi akıtmak mümkün mü, işte buna bakabiliriz. İçimizdeki ve dışımızdaki, hayatımızdaki ve bu rolleri atfettiğimiz konumlardaki baba ve anne figürlerinin bildik kalıpların dışında çıkmasının zamanı şimdi. Kendi kendimize ihtiyacımız olan babalığı ederken, diğerini anneliğin besleyici somutluğunu vermek, oradan gelen aynalamayla kendimize de bunu katmak.

Boğa’daki Uranüs ise yeniay ve tutulma derecesine uyumlu açı yapsa bile doğası gereği sürprizlerini, farklılığını, uyandırıcılığını ifade etmekte bir fırsat sunuyor. Hedefimizi şimdiye kadar denenmemiş bir yöntemle, farklı bir değer sistemiyle, belki sıradışı bir güzellik anlayışıyla ya da şimdiye kadar görmediğimiz bir ‘doğa’ (kendi doğamız veya dışarıdaki doğa) dokunuşuyla nasıl özgün kılabiliriz? Hem gerçek ve somut, hem farklı ve alternatif kişisel başarı bunun içinden geçiyor.

Tutulmanın yöneticisi Satürn ise Plüton’la çok sıkı bir ilişki içinde. 12 Ocak’ta tam kavuşum yapmadan önce şimdi bile somutluğunu, baskısını, geri dönüşü olmayan seçimleri yaptırıcılığını hissettiriyor. Haliyle bir kapı kapanmak üzere. Hem kişisel olarak hem kollektifte. Seçimlerimiz o kadar önemli! Yeni bir başlangıç öncesi önce o kapı kapanmalı, kapanacak. Biz hangi kapılarımızı kapayacak ve neleri bu anlamda geride bırakacağız? Kendimize gerçek kalmak! Meselemiz bu. Karar, seçim, uzun soluklu ve etkilerini yıllar içinde göreceğimiz dönüşüm yolu buradan geçiyor.

Koç’taki Chiron ise tutulma ve yeniay derecesine kare yapıyor. Geçmişin yaraları ve gömülü öfkeleriyle yeni ve somut başlangıç temaları birbirine meydan okuyor. Geçmişte ifade edemediğimiz varolma hakkımızın, yola çıkamayışlarımızın yaralarıyla şimdi somut bir hedefe dönük yapılanma ve kişisel inşaatımızın son fazına doğru adım atma kapısındayken rağmenlerimizle, onların içinden geçerek yeni bir varoluş ve iç inşaat yaratmak mümkün mü? Şifalanmak da hiç bu kadar somut olmamıştı.

Sabianların bu yeniay ve tutulma derecesiyle ilgili ne dediğine bakarak yorumlarımızı tamamlayalım.

Yerliler bir kanoda kürek çekiyor ve bir savaş dansı yapıyorlar

Bu sembol, bilinçli kişinin karşı konulmaz bir içgüdüyle harekete geçmesini ifade eder. Öznellikle şekillenmiş bazı motivasyon örüntüleriyle elde edilen başarının bir güç olarak kişinin odağına geldiğini gösterir. Satır arasında verilmek istenen hayatın kökenindeki ilkel doğadır; içsel anlamda veya ideal olarak yolunda gitmeyen yetersizlikler söz konusu olduğunda tamamıyla pratik ve acil önlemlerin alınmasının gerekliliğidir. Anahtar sözcük SEFERBERLİK’tir. Olumlu kullanıldığında azimli bir liderlik kapasitesi ve büyük başarılar için küçük sorunları uzaklaştıran alışılmadık bir verimliliktir. Olumsuz olaraksa gereksiz ruhsal çalkantılar ve öfke nöbetleridir.

The Sabian Symbols in Astrology, Dr. Marc Edmund Jones

Önemli bir seneye giriyoruz. Bu sene her ne karar alır, seçim yaparsak bunun somut sonuçları olacak. Bir kapı kapanacak yeni bir kapı açılacak. Açılan yeni kapıya nasıl hedefler koyacak, onları nasıl kendimizin, özgünlüğümüzün, başarımızın parçası yapacak ve içimizin gerçeğiyle bütünleyeceğiz? 2000 senesinin sonunda ve 2001’de hayatımızda ne gibi bitiş ve başlangıçlar oluyordu, bunları hatırlayabiliriz. Şimdi benzer temaları ondokuz sene daha tecrübelenmiş olmanın farkındalığıyla yaşayacağız. Ve belki de çok daha derin tireşimlerle.

2020’nin her birimize değecek ve bizlerden de kollektife yayılacak aydınlık ve umut dolu yarınlar getirmesini diliyorum.

Bu ciddi mi ciddi yazıya biraz yeni yıl ruhu ve yıldız tozu katalım.

İyi seneler!