23 Eylül’de gece gündüz eşitlendi, sonbahar ekinoksuna adım attık, Terazi dönemine girdik. Kutlu olsun.
Mevsimsel eşitlenmeyle paralel olarak bu dönemde ikili eşitlenmeler alanına gireriz. İkili ilişkiler. Ortaklıklar. Ben döneminden ‘önce sen, ardından biz deme’ dönemine geçerek ilişkilerimizde eşitlik, denge ve adalet arayışında olur, karşımızdakinin aynasından kendimize bakarız. Denge böyle sağlanır. Diğerini kaale alarak. Barışçıl bir tavırla yaklaşarak. Uzlaşmayı masaya getirerek. Ve tam da masada, diplomasiyle, akılla diyaloga girerek, bunu sağlayarak.
28 Eylül 2019 Cumartesi gecesi 21.26 civarı 5 derece Terazi’de oluşacak Yeniay fazı bu temalar etrafında bir başlangıç yapmak ve tohum atmak için fırsat sunuyor. Eşit, adaletli, dengeli bir ilişki içinde birey olduğumuz, bireyliğimizle ilişkilendiğimiz bir başlangıç tohumu.
Yeniay’a karşıt yapan yaralı şifacı Chiron (Kayron) ise geçmişin gömülü yaralarını, tekbaşına yola çıkamayıp takılıp kaldığımız noktaları, savaşamayıp cesaret edemedeğimiz, bir türlü ben deyip varolamadığımız noktaları bu ikili ilişkisellik içinde görüp aynalamamız için ışık tutuyor. Mesele diğeriyle birlikte hareket etmek, ortaklık içinde düşünmek, ben değil biz demek, ‘ben’in gerçekleştiremediklerini ‘bizlik’ içinden barışçıl, akılcıl, güzellik ve zarafet içinde, birlikte başlatmak. Kişisel yaraların şifası, ikili ilişkilerin içinden kendimize vermekte.
Yeniay’ın yöneticisi Venüs kendi burcu Terazi’de güçlü; ilişkiler, gözü ve gönlü okşayan nitelikleri, hoşlukları, diyaloglarıyla rahat. Sanıyoruz, ama tam değil. Oğlak’taki Satürn-Güney Ay Düğümü ve Plüton bu zarif, barışçıl, uzlaşmacı ilişkiselliğe, güzelliğe, değerler sistemine meydan okuyor. İlişkilerin zarif de gerçek mi? Değerin ilişkiler içinde parlıyor da hala güçlü ve geçerli mi? Tuttuğun, tutunduğun yüzeysel bir güzellik, ilişkisel göz boyama ve ılımlılık mı? Yoksa statükocu geçmiş, prestije susamış güç odakları kantarın topuzunu sallıyor mu? Sağlıklı çözüm sadece idealist ilişki, güzellik ve (öz)değeri tutmakta değil, onu gerçek kılmak, gerekiyorsa yapılandırmak, işlevi yoksa tedavülden kaldırıp yerine yenisini koymakta.
Şokçu Uranüs Yeniay’a uyumsuz açı yaparak sağlık vurgusunu gündeme getiriyor. İlişkilerimizi inandığımız değerlerimiz üstünden sağlıklandırmazsak belki de fiziksel olarak sağlığımıza eğilmemiz gerekebilir. İlişkilerimizde güzel adaleti arayıp bulmak ve hayatımıza koymak için iyi güzel hoş zaman, ama mücadelemiz hala hayatımızı sağlıklandırmakla ilgili (çünkü Mars hala Başak’ta, çalış babam çalış).
Burada ideallerle inançlarımız bizi coşturabilir, aman dikkat! İyimser, destekleyici, yükseltici bir büyüme, hayal etme, vizyonlama mümkün ve bu her birimiz için, umut için, yarın için gerekli, ama bizi bizden aşırtıp bedeni, aklı, sınırları, sağlığı unutup kapılmaya da sebep olabilir. Neptün ve Jüpiter halen çok yakın kare açıda. Kendimden örneklersem, beni büyütüp geliştirdiğine inandığım yolculuklar, seyahatler, eğitimler, idealler o kadar peşpeşe, çok çok, bitmek tükenmez bir şekilde hayatımı sardı ki, bir yandan çok yükseldim, güneşe çok yaklaştım; bir yandan bedenim yanıp kül olmaya yakın. Bu da Yeniay öncesi kendime son çağrım!
Ya peki Sabianlar 5 derece Terazi’de gerçekleşecek bu Yeniay derecesi için ne demişler?
Bir adamın idealleri iyice keskinleşiyor
Bu sembol, sezgisel içgörülerin ve zihinsel kavramanın günün akış ve pratikliği içinde deneyimlenmesini ifade eder. İdealist gerçeklik tekbaşına ele alınır ya da sadece bu ideallere bir otorite gözüyle bakılırsa, işte bu, gerçeklerden düpedüz kaçmaktan başka bir işe yaramaz. Öte yandan kişi bir fırsatla karşı karşıya kaldığında, insan ruhunu motive edecek yegane etki de budur. Burada satır arasında verilmek istenen, kişinin varlık sebebinin kendini vakfettiği şeyin içinde başladığının ayırdına varmaktır. Anahtar sözcük KİŞİLEŞTİRME’dir. Olumlu olarak kullanıldığında, kişinin potansiyelini keşfetmek ve geliştirmek için hayalgücünden tam anlamıyla faydalanması ve bundan elde ettiği güçtür. Olumsuz olaraksa yetersiz beklentilerden ve sahte ortaklıklardan kaynaklı kişisel yenilgidir.
The Sabian Symbols in Astrology, Dr. Marc Edmund Jones
O zaman
söyle umutlar yine soldu mu?
sarhoşken verilen sözler gibi kaybolduk mu?
söyle gerçekten seven oldu mu?
ellerimi sımsıkı tutarken bırakman doğru mu?
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.