Zodyaktaki 3. arketip olan İkizler’le birlikte merak etmeye, soru sormaya, diğerleriyle iletişime geçmeye başlarız. Madalyonun öbür yüzünü görmek, bilmek devrededir. Hayatımızın İkizler evresi de erken çocukluk dönemi ve ilk-orta öğrenim zamanlarını ifade eder. Ergenlik zamanlarımız. Bu imkan bize verilse de verilmese de en çok soru sorup öğrenmek istediğimiz, bu ne, bu ne, bu niye böyle, bu neden öyle diye sorular sorduğumuz ve kendimizi envai çeşit fikir ve bilgiyle donatmaya merak saldığımız dönem budur belki.

İşte şimdi, 3 Haziran 2019 öğlen saat 13.01 civarı İkizler’de oluşacak Yeniay da aynı bu dönemdeki meraklı hallerimiz gibi iletişimimize, sözcüklerimize, kullandığımız dile, bunları karşı tarafa yansıtmamıza, öğrenmemize, merak etmemize dair yeni bir duygusal başlangıç temasını gündemimize getiriyor. Önümüzdeki bir ay boyunca neleri öğrenmek, neleri bilmek, nelerin diğer tarafını görmek üzere soru soracak ve o soruların cevaplarını dinleyeceğiz? Kendimize farklı bakış açıları sunabilecek, hikayenin her zaman iki tarafı olduğunu yansıtabilecek ne gibi sorgulamalar içinde kalarak bu bilgi ‘alışveriş’ ve ‘akışkanlığı’nı sağlayacağız?

Değişken bir burç olan İkizler’de bir Yeniay oluştuğu zaman duygusal olarak huzursuz olabiliriz çünkü zihnimizle duygusal dünyamız birbiriyle bir nevi yarışa girebilir. İyi ve güvende hissetmek için daha fazla bilmek, duymak, madalyonun diğer tarafını öğrenmek isterken kendimizi ister istemez bir sürü gerekli gereksiz bilgiyle, fikirle, dedikoduyla, genel geçer laf salatalarıyla da doldurabiliriz. Açlığın giderilmesi meselesi zihinden geçince bu doğal bir süreç olabilir. Öte yandan her şeyin yüzeyinde kalmak, bir fikri gerçekleştirmek yerine kararsızlık içinde fikirden fikire salınmak, sürekli bir daha dahasını bilmeye yeltenmek söz konusu olabilir.

Yeniay’ın yöneticisi Merkür de İkizler’de olunca düşüncelerimiz hızlı, sözcüklerimiz düşüncelerimize yetişemeyecek derecede aceleci bir geçişkenlikte olabilir. Aynı bir cıva (Merkür) gibi. Yeni fikirlere açılmak, fikir paylaşımında bulunmak ya da yazmak, konuşmak, iletişim ve ticaretle ilgili başlangıçlar yapmak için iyi bir zaman diyebiliriz.

Merkür’e karşıt yapan Jüpiter ve bu karşıtlığın apeksinde bulunan Neptün ise bu akışkan düşünsellik ve konuşkanlığıa başka bir boyut katıyor. Dikkat dikkat! Jüpiter sözcüklerimizin anlamlarını büyütebilir, karşı tarafa yansımasında mutlakiyetçi ve belki de fanatizme yatkın bir şişirme potansiyeli getirebilir. Hani inandığımız sözcükleri nasıl, ne tavırla, nerelere taşıdığımızı farketmemiz ya da iletttiklerimizin, zikrettiklerimizin nasıl anlamlar, felsefeler yaratacağını kestirmemiz çok kolay olmayabilir. Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duymasında fayda olabilir. Apeksteki Neptün kişisel boyutu aşan hayallerimizi, özlemlerimizi dilimiz ve inançlarımız ekseninde toplarken dışarı verdiği belki de çok geçerliliği ya da gerçekliği olmayan bir göz boyama halini içerebilir. Öte yandan sözcükler ve inançların karşıtlığıyla kendimizi aşan bir yaratıcılık eksenine varmak da mümkün olabilir. Müzik de bir dil, fotoğraf da, edebiyat da. Ya da yolculuklar, seyahatler de kendi dillerini yaratabilir, ister içsel ister dışsal. Zihinsel, anlamsal ve bilinçdışı ‘alışverişe’ açık ve akışkanlıkta kalırsak, içimizden geçip gidebilecek veya tutulabilecek yaratıcı fikirleri, nesneleri, ilişkileri yakalayabiliriz. Merkür, Jüpiter, Neptün hepsi kendi yönettiği burçta, evlerindeler. Hem çok güçlüler. Hem de abartmamızın yolunu açmaya müsait.

Yengeç’teki Mars orta derecelerde halen mücadele ve irade meselelerimizin ev, aile, annelik ve dişil yanımızla ilgili olduğuna vurgu yaparken yavaş yavaş karşı açısına doğru ilerleyen Satürn ve GAD ise dış dünyada, işimiz gücümüzde, otorite ve babalık ekseninde temizlenip ayıklanacakların sürdüğünü ve yakında bu iki karşıtlık arasında bir gerçekçi mücadele vermemiz gerekebileceğinin sinyallerini içeriyor. 12 Haziran’da Mars önce KAD ile kavuşacak, ardından 15 Haziran’da Satürn Mars’a karşıt açı yapacak. O zamana kadar soru: Kendi içimizdeki annelik-babalık meselemizde neler oluyor, neler dönüyor? Gerçek anne-babamızla veya ebeveyn yerine koyduklarımızla, patronlarımızla ilişkilerimiz, iletişimimiz nasıl gidiyor? İkizler’deki Yeniay’la bu alanlara da ışık tutarak ‘soru-cevap’ eksenini çok yönlülük, çok fikirlilik, çok boyutluluk babında masaya getirmiş olalım.

Sabianlar bu Yeniay derecesi ile ilgili ne öngörmüşler bakalım.

Piyanosunun başında büyük bir müzisyen

Bu sembol herkesin sahip olduğu bireysel sanatkarlığın, sanatçı yönün hem kişiyi güçlendiren, ona güç veren ifadesini hem de kişinin dışındakilerin, diğerlerinin de bu başarıdan keyif almasını teşvik eden yöntemleri içerir. Burada kişi yapabileceklerini ve yeteneklerini bireysel olarak iyileştirerek deneyimlerini zirveye taşımıştır. Aynı şekilde deneyimin daha da büyütülmesi, çabayla ve süreklilik içinde devam ettirilmesi, ödüllerinin paylaşılması da doruktadır. Varlığın sürekli genişleyen boyutu, insanın gerçek haliyle, hakiki anlamda sahip olduklarıyla ilgili uyanışı haline gelir. Anahtar sözcük BAŞARI’dır. Olumlu kullanıldığında insanı anlama konusunda sağlam ve dayanıklı alt anlamlar getiren, bu notalara katkı sağlayan yaratıcı bir teminat gibidir. Olumsuz olaraksa anlık bir ilginin hazzıyla ya da aşırı övgünün sahteliğiyle gelen kişisel yenilgi olabilir

The Sabian Symbols in Astrology, Dr. Marc Edmund Jones

17 Haziran’da Yay’daki Dolunay’a dek fikirlerimiz nasıl şekillenecek, nasıl dile gelecek ve nasıl bir anlam ve inanca doğru büyüyüp meyve verecekler?

Yeniay’ın bayram arifesinde yepyeni, taptaze, diyaloga ve iletişime açık sözcükleri bulup çıkarmamıza, karşımıza geçirmemize, karşımızdan geleni almamıza alan, zihin ve kalp açmasını diliyorum.

İyi bayramlar.