Siz de kendinizi hedef odaklı, yapılacaklar gerçekleştirilecekler görevler ve sorumluluklar ekseninde ulaşmanız gereken sarmallar içinde buluyor musunuz?
Satürn geçen sene evine, yönettiği burç olan Oğlak’a girdiğinden beri hayatımızda gerçekçi hedefler koyup onları gerçekleştirmek üzere çeşitli sınavlar veriyor olabiliriz. Bunların alanı (ev, iş, aile, ilişkiler, projeler, sağlık vs.) değişebilir, ama başarmak ve üstesinden gelip tamamlamak ana tema.
Geçen haftadan beri ise ilişkilerimizin karmasında bu ‘meli-malı’ları taşıyan bir hedef odaklılığa girmiş olabiliriz. Bunun sebebi Ay Düğümleri’nin Aslan – Kova aksından çıkıp 7 Kasım itibarıyla Yengeç – Oğlak aksına geçmiş olması. Bir buçuk senelik bu karmik yolculuğun daha başlarında olmamıza rağmen Koç’a geri dönen Uranüs’le Ay Düğümleri aksı tetiklenerek bilincimize aydınlanmalar ve farkındalıklar getirmesi olası. Dış dünyanın getirdikleriyle iç dünyanın ihtiyaçlarının gelgitinde bireysel özgürleşmenin yolunu bulmak. İşte bütün mesele şu an bu!
Ay Düğümleri nedir?
Güneş, Ay ve Dünya’nın yörüngelerinin kesiştiği noktalara astrolojide Ay Düğümleri denir. Bu noktalarda herhangi bir gezegen ya da cisim yoktur, sadece referans noktalarıdır. Bir tanesi (Kuzey Ay Düğümü – KAD) kuzey kutbuna, diğeri güney kutbuna (Güney Ay Düğümü – GAD) yakındır. İkisi yüz seksen derecelik karşıt açı içerir ve iki karşıt burçtan oluşur. Aslan – Kova, Koç – Terazi gibi.
GAD geçmişten getirdiğimiz, içine doğduğumuz karmik bilgiyi, KAD ise bu hayatta öğreneceğimiz diğer yönü, bilmediğimiz tarafı temsil eder. İlişkilerimizin karmasında bu iki nokta önemlidir çünkü bizim bu dünyadaki en önemli işimiz Güneş’imiz ve Ay’ımız arasındaki dengeyi bulmaktır. Ay Düğümleri de hem Güneş hem Ay kalitelerini yansıtır.
Ay Düğümleri her zaman geri harekettedir. Bu yüzden buradaki temalar hep içsel olarak değerlendirilir. Aynı geriye giden (retrodaki) gezegenlerin getirdikleri gibi.
KAD iyicil, GAD kötücül diye geçer. Bunun sebebi bireysel hayat yolculuğunda gelişmemiz için cesaret etmemiz gereken tarafın KAD, bildiğimiz ve artık daha fazla bize hizmet etmeyecek tarafın GAD olmasıdır. Ama burada hep bir gelgit içinde salınım yer alacaktır. Geçmişi tamamen bırakmak söz konusu değil, aksine, ikisini dengelemek sağlıklısı denebilir. Geçmişimiz olmadan, şimdi, geleceğe adım atmaya cesaret edemeyiz. Arada geçmişe dönüp yakıtımızı doldurabilir (GAD) ve yeniden yeniye doğru hareket için cesareti toplayabiliriz (KAD). Doğum haritamızdaki GAD ve KAD noktalarının bulunduğu burçlar, içinde yer aldıkları evler ilişkilerimizin karması, aşina olduğumuz ve bilmeyip geliştireceğimiz yön konusunda bize bilgi verebilir.
Ay Düğümleri 19 ayda bir burç değiştirir, 19 senede bir aynı burca gelirler. Bu anlamda 19 senelik karmik döngüleri temsil ederler. Güneş ve Ay Tutulmaları da Ay Düğümleri’yle kesişen Yeniay ve Dolunay’larda gerçekleşir.
Ay Düğümleri Aslan – Kova Karşıtlığından Çıkıyor
Geçtiğimiz bir buçuk sene Aslan – Kova karşıtlığında ilişkilerimizin doğasına baktık. GAD Kova ile artık işe yaramayan, ait olmadığımız, bize hizmet etmeyen gruplar, arkadaşlıklarla, topluluklarla ilgili değerlendirmelere girmiş, elemeler yapmış ya da böylesi oluşumlarla ilgili sorunlar yaşamış olabiliriz. Özellikle altı ay boyunca GAD Kova’yı tarayan Mars da işin içinde olunca burada ifade edilen/edilemeyen öfke, irade ve istekler temalar içinde yer almış olabilir. Kollektif olarak baktığımızda ise bu tema bizi bir sürü gibi grup düşüncesine çekmiş, inançlarımız, değerlerimiz doğrultusunda sosyal medya, teknoloji, çoklu paylaşım ve etkileşimler sayesinde kendi merkezimiz, isteğimiz, irademiz dışında manipüle etmiş olabilir. Halbuki gelişim kendi merkezimizde, kendi sahnemizde, yaratıcılığımızla parladığımız, oraya çıkmaya cesaret ettiğimiz, kendi oyunumuzu sergilediğimiz, sürüden ayrıldığımız bir dinamikteydi. Politik arenaya bakarsak gittikçe ‘krallaşan liderlerin’ bu KAD Aslan yönünü beklendiği gibi kullanıp kullanmadıklarını tartabiliriz. Yani KAD gelişim yönü, olumlayan taraf, evet, ama her iki tarafın da nasıl uygulandığı buradaki ince sınırı oluşturuyor.
KAD Yengeç’e, GAD Oğlak’a geçiyor – 7 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2020
Ay Düğümleri burç değiştirdiği zaman genelde ‘başımıza gelenler’ GAD yönünden, yani sorunlu, geride bırakmamız, elememiz gereken taraftan oluşuyor.
İşte yazının başında o hedef odaklılık meselesiyle, başarmak, bitirmek, üstesinden gelmekle başlamamın sebebi buydu.
Çünkü şu an gökteki ‘bilinen’ yöne (geçmişten taşınan tarafa), GAD’ne çekilmemiz söz konusu. Bu da nedir? Dış dünyadaki başarılara önem vermek. Meli malı demek. Her şeyi ölçülebilir, kontrol edilebilir sanmak. Ruhsal olarak ulaşılamamak. GAD Oğlak bu.
Halbuki gelişim yönü ne? Kendi içsel değerlerini geliştirmeyi öğrenmek. Kendi duygusal ihtiyaçlarını öne almak. Kendine annelik etmek (erkek ya da kadın olarak), kendini bu anlamda beslemek. Ölçülemeyen alana girmek. Aile bağlarını geliştirmek. KAD Yengeç de bu.
Yengeç – Oğlak aksı
Bu iki burç annelik (Yengeç) ve babalık (Oğlak) arketipleriyle ilgilidir ve geçmişle, köklerle, anasoyu ve atasoyu ile temastadır. Vatandır, memlekettir, köktür, evdir, yuvadır, ailedir (Yengeç). Meslektir, kariyerdir, unvandır, prestijdir, yapıdır, çatıdır, toplumsal imajdır, otoritedir, hayatın bizi her kimsek o olmaya çağrısıdır (Oğlak). Aslan – Kova aksının dışa dönük, eril yapısından sonra, Yengeç – Oğlak aksında içe dönük, dişil bir yapı söz konusudur. Evet, Oğlak dış dünyada yapılacaklarla ilgilidir, babayı temsil eder, ama meselesi içindeki babayı bulmak üzere dışarıda bunları gerçekleştirmektir. Bu da olgunlaşmayla gelir. Baştan otomatik olarak babanın yolundan (kendi içine sormadan) gidebilir.
Dolayısıyla ilişkilerimizin karmasında dış dünya ekseninde sosyalleştiğimiz bir kalabalık (Kova) ve merkezcilik (Aslan) ekseninden şimdi iç dünya gerçeklerinde ihtiyaçlarımızın (Yengeç) sorumluluğunu (Oğlak) aldığımız bir gelgit içinde ilişkilerimize ve yapış, oluş biçimlerimize bakacağımzı söyleyebiliriz. İçimizdeki anne-baba dengesini nasıl oluşturacağız? O hep bildiğimiz ve böyle gelmiş böyle giden didaktik, kontrolcü ve hakim halimizden empatik, içinin gerekliliklerinin ayırdında, yumuşak, kollayıcı, kırılabilir ve incinebilir ve bu şekilde bağ kurabilir yönümüze nasıl varabiliriz?
Kollektifte Yengeç – Oğlak Ay Düğümleri
Hem Satürn hem de Plüto Oğlak’ta ilerlerken, 2019’un daha ilk tutulması 6 Ocak’ta imzalarını atacak ve önümüzdeki iki senenin tematik bir prelüdünü verecekler gibi duruyor. Oğlak’ta yığılan bu güçlü ve kişisel olmayan gezegenler, dış dünyadaki güç ve kontrol dengelerine aşırı yükleme olabileceğinin ve bunları dış dünyada görebileceğimizin habercisi gibiler. Bu anlamda gizli kalan, yeraltına süpürülen ne varsa dışarı çıkabilir ve belki de dönüştüren ‘besleyici doğum’ (KAD Yengeç) böyle gerçekleşebilir. Bizi o katı, kuralcı, geleneksel, didaktik yapılardan dışarı fırlatıp yenisini doğuracak bir kollektif dişil figür.
Bu kadar fazla ‘baba’ figürüne vurgu varken (Plüto, Satürn, GAD Oğlak) şefkatli, doğurgan, yükselmek için bizi yeraltından yeryüzüne çeken ‘anne’ figürü hayat bulabilecek mi? Bunun cevabını yaşayarak göreceğiz.
Psişede Yengeç – Oğlak Ay Düğümleri
En azından bireye, kendimize dönüp şunu söyleyebiliriz: Her birimiz kollektifin mikrokozmostaki birer temsilcisiyiz. Biz bu kollektifliği nasıl taşıyoruz? Biz ilişkilerimizde ne kadar kontrolcü, bildik, didaktik, kafadan ve otomatik, duygulardan kopuk ve dış dünya odaklı hareket ediyoruz? İlişkilerimize bunu ne denli yansıtıyoruz? Bu anlamda psişemizdeki hangi yükleri eleyerek gerçek ihtiyaçlarımıza, duygularımıza, kırılabilirliğimize ve içimizden kendimizi yeniden doğurabilecek bütünselliğimize yer açabiliyoruz? Erkek ya da kadın, hepimiz o doğurganlığı taşıyoruz. Yaratıcı güç içimizde.
Bir otorite, lider, baba arayışımız varsa bunu dışarıda bulmak değil (GAD Oğlak), içimizde, manevi olarak bulmak (KAD Yengeç – GAD Oğlak) ve onu ortaya koymak.
Bireyin yolculuğuna odaklanmayı tercih ettiğim için sizi 19 sene önce hayatınızda neler olduğunu düşünmeye davet ediyorum. Kasım 1999 – Mayıs 2001 arası. Dünyadaki olayları incelemek isterseniz aynı tarihleri bu anlamda da araştırabilirsiniz. Ve bir 19 sene daha geri gidebilirsiniz ve bir 19 sene daha ve bir 19 sene daha…
Yengeç – Oğlak aksına geçen Ay Düğümleri’nin içimiz ve dışımızdaki dünyada kalıpları kırıp arenayı yumuşatan bir geçirgenlik ve şifada olmasını diliyorum.
Kutsal annemiz bizi aşka versin.
My mother sacrificed her dreams
So I could dream
Rupi Kaur, The Sun and Her Flowers