Boğa’da Güneş Tutulması – 30 Nisan 2022

Hepimizin silkelenip doğaya dönmeye ihtiyacımız var.

Bir arkadaş grubu yazışmasında böyle dedim. Ve birden farkettim ki tam da eşiğinde olduğumuz Boğa’daki Güneş Tutulması zihnimde böyle dile geliyor. Silkelen ve doğaya -gerçek doğana- dön!

Boğa Dönemi

Boğa dediğimiz zaman aklıma hemen kafiyeli karşılığı geliyor: doğa.

İlkbahar ekinoksuyla girdiğimiz Koç döneminde yeni astroloji yılı, mevsim ilkbahar ve ateşli bir yola çıkışla taze bir döngüye adım attıktan sonra 20 Nisan’da girdiğimiz Boğa döneminde yavaşlıyor, sabitleniyor, doğanın bize bahşettiklerini hatırlıyoruz. Artık toprak elementi, fiziksel dünyanın gerçeği devrede. Bedenimiz, beş duyumuz, elle tutulan değerlerimiz -para, emlak, maddi güvenlik-, hayatta haz aldığımız şeyler, güzellik, ağaçlar, ormanlar, topraktan çıkanlar, doğa. Doğa dediğimiz zaman buna bedenimizin doğasını da koyalım.

Her güneş tutulması etkileri bir seneye yayılacak güçlü yeniay zamanları, tohum atma fırsatlarıysa şimdi Boğa konularında bir döngünün bittiğini, yeni birinin başladığını anlıyoruz.

Boğa’da Güneş Tutulması

30 Nisan 2022 Cumartesi gecesi saat 23.27’de 10 derece Boğa’da gerçekleşecek Güneş Tutulması bizleri istikrarlı, sağlamcı, maddi olarak güvenli, bedeninin ve fiziksel gerçeğinin farkında, ‘benim’ diyeceğimiz değerler ekseninde yeni bir başlangıç yapmaya çağırıyor. Sahip çıkma, elde avuçta ne varsa onları tutmaya davranma zamanı şimdi

Ve fakat, büyük ‘silkeleyici’ Uranüs bu tutulmada devrede. Yaklaşık dört senedir Boğa’da seyreden Uranüs bu arketipin temkinli, devamlılık odaklı, yeni ifadesiyle ‘sürdürülebilir’ mizacına şoklamalar, sürprizler, uyanışlar getiriyor. Yumuşak, dingin, muhafazacı Boğa için hiç hoş hisler değil. Tam kökleneceğiz, trak diye kopuyoruz sanki. Tam yerine yoluna koyacağız, bir yerden çatlayıp kırılıyoruz belki. Peki neden?

Uzun vadede Boğa’nın sağladığı konformizm, atalet, hatta belki sıkıcı hale gelmiş sabitliği silkeleyip tazelesin diye. Şimdi bu ‘sabitliğe sabitlenmemeyi’ getiren başlangıç temasını alalım, maddi alanlara koyalım, iş alanına koyalım, ilişkilerimize koyalım, ekonomik politik gündeme koyalım. Ne görüyoruz? Farklı bir şekilde sabitlenme yöntemi bulmamız gerektiğini, denenmemiş değerlerle yola çıkmanın dürtüselliğini, sahip çıkıp muhafaza edeceklerimizin elimizden kaçıp gidebileceğini ve hemen ardından az ve öz kalanların ‘yeni değerleri’ temsil edeceğini.

Güneş ve Ay’a destekleyici teması olan Balık’taki Mars bize mücadele gücü verebilir. Yine de mücadelemizde kendimizi oldukça duygusal, çalkantılı, suya kapılmış hissedebiliriz. O zaman mücadele yolunun -henüz- savaşmaktan değil, teslimiyet ve kabullenişle gelebileceğini anlayabiliriz. Şimdilik.

Tutulmanın yöneticisi Venüs Balık’ta oldukça güçlü ve şifalı bir konumda. Boğa’nın maddi ve fiziksel niteliğini duygusal ve manevi olarak yumuşatıp destekliyor. Sanki sahip çıkacağımız, bu dünyada bedenleyeceğimiz her ne varsa birlik duygusunu, tüm yaşamı, kutsal sevgiyi yücelten bir yerden çalışacağını müjdeler gibi. Yetmez, Jüpiter de Balık’ta güçlü, bereketli ve Venüs’le tam tamına kenetlenmiş halde. Sevgiyi, değerleri, inançları, vizyonu sanki lütfedilmiş bir kutsanmışlıkla büyüten bu ikili belki de tutulmanın en kıymetlileri. Tabii Neptün de hemen arkalarında Balık’taki yığılıma son ve en büyük damlayı koyuyor. Bir damlanın içindeki o koca tsunami. Tutulma bizi fiziksel ve maddi dünyanın gerçeklerine dair bir başlangıca çağırsa da arka planda oldukça manevi, ilahi, hem yaratıcı hem de hayalperest inanç ve değer sistemleri çalışıyor. Mantığımızı çalıştırmak kolay olmasa da bunu hepimiz hissediyor, sezgilerimizle içten içe biliyoruz. Hepimiz biriz.

Tutulma haritasının yükseleni Yay bize temanın uzak diyarlar, yeni anlamlar, deneyim odaklı bilgiler, yüksek eğitim ve hukuk alanlarında olduğunu gösteriyor. Gündemi takip ettiğimizde yabancı ülkelerle, turizm alanlarında yapılan anlaşmaları, hukuk çerçevesinde alınan kararları, üniversitelerdeki hareketliliği görebiliyoruz. Ve yükseleni yöneten Jüpiter’in Balık’taki yücelişi, Venüs’le eleleliği bizi birlik beraberlik eksenli sevgi, aşk, kadınlar, inançlar, sanat, müzik konularında umutlandırıyor.

Önümüzdeki bir buçuk sene Boğa Akrep karşıtlığında gerçekleşecek tutulmaların niteliğini belirleyen ay düğümlerine Kova’daki Satürn sert açı yapıyor. Ortak kaynaklar ve krizler alanının bizi geriye çeken gölgelerini bırakıp kişisel değerlere sahip çıkarak maddi güvenlik geliştirme yönünde olmak bizi olumlayacak, evet. Ama bunun için eşitlik, insanlık, demokrasi ve herkesin iyiliğini kapsayan çalışmalar yapmalı, bu zihinsel inşaatı üstlenmeliyiz. Keza bu sürprizli güneş tutulması ülkemizin haritasında meclisi temsil eden alanda, Güneş ve Venüs’ün orta noktasına karşıt açıda gerçekleşiyor. Kadınlara dair sürpriz bir vurgu, geçen seneki ilkbahar ekinoksuna girişte olduğu gibi yeniden gündemimize gelebilir mi? Göreceğiz.

Tutulmanın Sabian Sembolü

Biz yine bireysel dünyamıza dönüp toplumu oluşturan bireylerin hayatından bütüne vardıralım ve Sabianlar bu tutulma için ne demişler bakalım.

UZUN ÇİÇEK SIRALARI EKEN BİR KİŞİ

Bu sembol kendinizi fiziksel olarak besleyip ona ilgi göstermek için zaman ayırma ihtiyacında olduğunuzu ifade eder. Zihin dinlenmelidir ve bedenin çiçeklenip serpilmesi için biraz ışıkta -güneşte- kalması iyi gelir. Gözünüzü sorumlu olduğunuz şeylerin üstünde tutun ki kuruyup gitmesinler, zamanından önce açmasınlar ya da açma zamanını kaçırıp solmasınlar. Arzu edilmeyen sorunları elemek de, kendiyle ilgilen(e)meyenlere yardımcı olmak da bu süreçte gereklidir. Hassasiyetle yaklaşıp başkalarına yardımcı olacağınız, ilgi göstereceğiniz sessiz sakin anlar diğerlerini canlandırabilir, büyüyüp gelişmelerine yardımcı olabilir.

Ya sonra?

On beş gün sonra 16 Mayıs’ta gerçekleşecek Akrep’teki Ay Tutulması bize bu güneş tutulmasının yakın zamandaki ilk meyvelerini ortak kaynak ve değerler, maddi güvenlik ve krizler karşıtlığında verecek. 28 Ekim 2023’te gerçekleşecek Boğa’daki Ay Tutulması ise daha uzun vadedeki kişisel değer ve kaynaklara dair sonuçlarını yansıtacak.

Boğa’daki Güneş Tutulması’nın hepimizi görünenin ardındaki gerçek değerlere uyandırmasını ve geriye hakiki olarak muhafaza edip sahip çıkacaklarımızı bırakmasını dileyelim.

Uyanışımız bedenimiz olsun, bedenimiz -ister sözlük anlamıyla ister her neyi bedenlemek istiyorsak o şekliyle- geleceğe taşıyacağımız gerçeğimiz.

İyi bayramlar, doğamıza taptaze dönüşler.

*Bu yazım 29 Nisan 2022 tarihinde diken.com.tr‘de yayınlanmıştır.

29 Nisan 2022 saat 15.05, Ay Koç’ta Güneş’e doğru yaklaşırken