Terazi Dolunay, Venüs İleri – 13 Nisan 2025

Retrolar bitti, dengeler tuttu mu?

Bu sabah 03.21’de Terazi’de oluşan dolunay 29 Mart’taki Koç Güneş Tutulması ardından ikili ilişkilerimizi, karşımızdakini kaale almayı, dengelenmeyi, adaleti ve eşitliği gündemimize taşıdı. Dolunayın yöneticisi Venüs ise Balık’ta durağan. Mart başından beri ilişkiler, değerler, kontratlar, kadınlar, kız arkadaşlar, sevdiğimiz şeyler ve güzelliklere yaklaşımımıza şimdinin gerçeğiyle bakıp değerlendirmemiz için gerisin geri gitti ve sabitlendi, yarın ileri dönecek. Önce kendi değer ve ilişkilerimiz için harekete geçmeyi, ardından birlik ve sevginin olduğu yeri seçmeyi bize hatırlattı.

Koç döneminin ateşli, varoluşsal ve atılgan hal tavırlarıyla donandığımız bu zamanlarda karşısında büyüyen Terazi dolunayıyla tam da şimdi ihtiyacın duygusal olarak dengelenmek, eşitlenmek, karşındakine söz vermek, onunla ilintilenerek biz demek olduğunu söyleyelim. Demesi kolay, dengesi o kadar değil.

Terazi hep bu denge ve eşitlik meselesini hatırlatır hatırlatmasına da dengenin bulunması için o dengenin bozulması da kaidenin bir parçasıdır sanki. Bir kantarın bir tarafına ne ağırlıkta, miktarda, sayıda, anlamda, hacimde neyi, kimi, şeyi, işi, fikri koyuyorsak diğer tarafa da eş neyi koyuyoruz, eşitliği sağlamak için karşımızdakini duyuyor, dinliyor muyuz, bunları bir düşünelim. Biz ya sen ne düşünğyorsun dediğimiz ölçüde bize de ne kadar peki ya sen diye soruluyor tartalım, sen ve ben arasında salınalım. Bizliği bunun orta noktasında bulmaya çalışalım.

Bu dolunayda geçmişin gömülü öfkeleri, bilinmeyen yaraları görünür biçimde ortalıkta dolanıyor. Kimimiz için o denge unsurunda bir olgunluk ve iyileşmenin yolunu açıyor, kimimiz için hala öfkeli belki saldırgan bir bitmeyen öfkeyi tetikliyor. Hepimiz yaralıyız, hepimiz hassasız. Yaranın yaralayıcılığından mı (ısırarak) iyileştiriciliğinden mi (sarılarak) dengelenmeyi seçtiğimizse bize kalmış.

Bir de Mars faktörü var tabii. Dengeyi bozan, ateşleyen ve tekrar hatırlatan. Duygusal mücadelelerimiz devam ediyor; ev, aile, yuva, annelik konuları kızgın suları kaynatıyor. Dengeyi bozan ya da dengenin mücadelesini açığa çıkaran işte o duygusal güvenlik ihtiyacı. Yuvamız, iç yuvamız, evimiz, barınağımız için koşturmalarımız sürüyor. Sanki bir topluluğa, güce, oluşuma karşı bir duygu varlığı olarak yürümeye çalışıyoruz. Nisan sonunda Mars ve Plüto’nun üçüncü ve son defa karşı karşıya gelmesiyle mücadelemiz kalbimiz, merkezimiz, çocuklarımız ve yaratıcılığımıza dönecek. Bunların hepsini bizzat yaşıyoruz.

Yükselen Kova bize farklı düşünen ve biraraya gelen toplulukların yoldaşlığını, bunların büyük bir dönüşüm devinimi içinde olduğunu gösteriyor. Herkes birarada olunca güç yükseliyor. Hep birlikte güzel mi güzeliz.

Sabianlarsa 23 derece Terazi’deki dolunay için bize farklı olanın gelişimini SOL YANINDA ÜÇÜNCÜ KANATI OLAN KELEBEK sembolüyle ifade ediyorlar. Şu anda hepimizin bir takım dengesizlikleri, olması gerektiği gibi olmayan -fiziksel, duygusal, ruhsal, zihinsel- yanları göz önünde. Mesele hassasiyetleri, incinebilirlikleri ve farklılıkları kendimizde ve diğerinde görerek empati geliştirmek, bu şekilde hayatımızı verimli kılmak. Belki bir yönümüz ağır bastı, mesela duygusal olarak anlayışlı ve olgun bireyler olduk ama mantık ve gerçekçilik zayıf kaldı, ya da çok mantıklı ve akılcı bireylere döndük ama ruhsal ve manevi esneklikte sınıfta kaldık. Mizacımızın veya bedenimizin bir yönü diğerinden daha fazla ve etkin çalışabilir, o zaman dengeyi nasıl bulabiliriz? Terazinin boş tarafını diğer yönlerle doldurup dengelemeye çalışmak (hem kendi içimizde hem diğerleriyle ilişkilerimizde) denkliği, orta noktayı getirebilir.

Dengesizliklerin içinden dengeyi, eşitliği ve adaleti sağlayabildiğimiz; bu çabanın içinden farklılığı, güzelliği ve beraberliği görebildiğimiz bir dolunay bizimle olsun.